Tarih: 26.04.2025 18:32

Birinci Basamak Sağlık Hizmetleri İhmal Ediliyor

Facebook Twitter Linked-in

Birinci Basamak Sağlık Hizmetleri İhmal Ediliyor

HABER / NEZİR KARAYÜN / ADOM AJANS - Birlik ve Dayanışma Sendikası Genel Başkanı Dr. Derya Mengücük, İstanbul’da 23 Nisan 2025’te yaşanan deprem sonrası önemli bir konuyu tekrar gündeme taşıdı. Aile Sağlığı Merkezlerinin (ASM) güvenliğinin yıllardır göz ardı edildiğini vurgulayan Mengücük, “Bu konu sadece deprem sonrası değil, her zaman gündemde olmalı” dedi.

Türkiye genelinde dağınık bir yapıya sahip olan ASM’lerin büyük bölümünün depreme dayanıklı olmadığını belirten Mengücük, özellikle İstanbul ve İzmir gibi yüksek riskli bölgelerde ciddi sorunlar yaşandığını dile getirdi.

"SAĞLIK BAKANLIĞI MEVZUATINDA DEPREM GÜVENLİĞİ YOK"

Dr. Mengücük, “ASM’ler mahallelerin tam merkezinde yer alıyor, yani hayati bir öneme sahipler. Buna rağmen, Sağlık Bakanlığı denetimlerinde binanın depreme dayanıklı olup olmadığına bakılmıyor. Yeni açılacak bir sanal ASM için kapının genişliği, rampa eğimi gibi detaylar istenirken, binanın yaşı ya da sağlamlığı hiç sorgulanmıyor” dedi.

"HEKİMLERE SAHİP ÇIKILMIYOR, MEKÂN BULMALARI BEKLENİYOR"

Depreme dayanıklı olmayan binalarda çalışan aile hekimlerinin kendi imkânlarıyla yeni yerler bulmaya zorlandığını da ifade eden Mengücük, “Yıkım kararı çıkan binalardan hekimler çıkarılıyor ama nereye gidecekleri söylenmiyor. Kamu, bu konuda hiçbir destek sunmuyor” diye konuştu.

"ASM’LER AFETTE GÜVENLİ NOKTA OLMALI"

Sendika olarak taleplerinin açık olduğunu dile getiren Mengücük, “ASM’ler, depreme dayanıklı, mühendislik standartlarına uygun, müstakil kamu binalarında hizmet vermelidir. Bu sadece günlük sağlık hizmeti için değil, olası bir afet anında da toplumun ihtiyaçlarını karşılamak için şarttır” dedi.

"KORUYUCU HEKİMLİK SADECE HASTALIKLA SINIRLI DEĞİL"

Koruyucu hekimliğin sadece hastalıkların önlenmesiyle sınırlı olmadığını belirten Mengücük, “Sağlıkta koruma anlayışı fiziksel koşulları da kapsamalı. Bugün İstanbul’da binin üzerinde ASM var. Bunların yaklaşık yüzde 70’i kamuya ait binalarda. Kalanlar ise çoğunlukla apartman zemin katlarında, hekimler tarafından kiralanmış yerlerde. Bu yapılar ne yazık ki büyük ölçüde depreme dayanıklı değil” dedi.

"YILLARDIR BİLİNEN RİSK YOK SAYILIYOR"

Mengücük sözlerini şöyle tamamladı: “İstanbul’da büyük bir depremin olacağı yıllardır biliniyor. Buna rağmen bugüne kadar ASM’leri kapsayan ciddi bir yeniden yapılandırma yapılmadı. Eğer bu ihmaller sürerse, çok ağır bedeller ödenebilir. Biz ısrarla kamu eliyle güvenli, sağlıklı ve kalıcı çözümler istiyoruz.”




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —